Ve sonunda!

Uzun sayılacak bir ara ardından tekrar blog başı yapma zamanı. Böyle söyleyince iş başı ve yükümlülük gibi hissettirdi. Aman yanlış his oluşturmasın sonra ara soğuyor, soğudu. Neyse lafı uzatmadan mevzuya geleyim.

Sonunda Kosgeb eğitim tarihini aldım! Aralık’tan beri takip ediyorum 10 belki biraz daha fazla eğitim duyurulmuştur ama ya kendi kurum içi eğitimi çıktı ya da uzak ilçe. Bu sebeple bir türlü eğitim işini halledememiştim. Hoş eğitimi almak için acelem yok hatta oldukça geniş bir zamanım var ama kafa yoruyor be arkadaş! Web tarayıcımın yer imleri çubuğunda bile eğitim duyuruları için kısayol vardı, artık yok. 🙂

Sürece geleyim: Öncelikle Kosgeb’in il eğitim duyuruları sayfasında yeni eğitimi görünce çok da hevesli olmadan bir bakayım dedim. Malum kaç ay, kaç eğitim işime yaramamış. Ama bir baktım Edirne Merkez ilçe ve Kalkınma Ajansı diyor. Zaten 1 ay kadar önce de Ajans’ın web sitesinde eğitim için katılım anketi doldurmuştum. Hemen Ajans’ın telefonundan arayıp başvurular içerisinde olup olmadığımı teyit ettim. Bingo, ismim var! Eğitime 5 gün var nasıl olacak? Mülakat için çağrılacaksınız dedi telefonunda diğer ucundaki ses. Neyse 1 gün geçmedi ki hem aradılar hem e-posta hem de sms ile mülakat çağrısını bildirdiler. Mülakat sabahı gittiğimde biraz şaşırdım keza daha kalabalık bir kitle bekliyordum ya da belki de günlere yaymışlardı ama çok insan yoktu. Sıra gelip ismim okununca mülakat için odaya girdim.

Patron havasında 4 tip! Biri Kosgeb’ten direk konuya girdi ve anlat dedi. Kısaca özetledim, iş planımdan ve neden Kosgeb’e baş vurduğumu anlattım. Çok da dinlediklerini düşünmüyorum. Sanırım başvurulardan ve dinlemekten sıkılmış olacaklar ki bu da aslında hemen tepkimi çeken bir hal ama sus be arkadaş dedim içimden. Ardından web sitesindeki anket sonucu gelen puanın konusu açıldı ortalama bir puan almışım. Doğrudur ve açık söyleyeyim 100 almak çocuk oyuncağı. Hemen özletleyeyim paraya tapıyor musun tapmıyor musun diye soruyorlar. Ankette uzlaştığımız nokta pek onları memnun etmemiş. Yine de bir gün sonra bu hafta başı başlayacak eğitim davetini aldım. Eğitim 4 gün sürecek. Gün be gün buraya izlenimlerimi ve süreci yazacağım.

Hem yazayım ki burası da bir şekilde devam etsin değil mi! 🙂

Gündem vs Carpe Diem Bebek

TDK bu keliminin ikinci anlamı için diyor ki: “2. Yaşanan günlük olaylar”. Günlük olayların da ne dünü vardır ne de yarını. Tabi ki sebepsiz sonuç olmaz ama tanımı da ortada; “günlük”. Bugün var yarın yok. Hatta acısı, yükü ne kadar ağır olsa da anlıktır, geçicidir.

İşte bu yüzden gündemden uzak durmaya çalışıyorum. En can alıcı haberlere bile başlık dışında bakmamaya çalışıyorum. Zaten güvenilir olan bir iki kaynak ile bunun zıttı yayınların başlıklara bakınca işin rengi hemen görünür oluyor. Ötesinde kaybolmamaya zorluyorum kendimi. Keza bu tutumu blogda da götürmeye niyetliyim. Yoksa yaz gündem üzerine, gelsin ziyaretçi/takipçi! Buradan da blog yazıyorum ama gelen giden yokçulara bir tiyo çıkmış oldu, hadi yine iyisiniz.

Ha bu demek değil ki  “ay ben apolitiğim annem!”. Şu anki ülkede yaşayıp da muhalif durmamak için ya gerizekalı olmak ya da iktidarın yamacında olup etinden sütünden yararlanıyor olmak gerek. Özeti apolitiğim diyen dalyaraklar ne kadar gereksizse gündem içinde kaybolup vatan/millet/sakarya/iş/emek/hak/hukuk/… diyenler de o kadar bir, o kadar Hak’tan!(Hakkı bok ile değiştir tekrar, oku bence sakıncası yok). Şimdi yukarıdaki anahtar kelimelerden ve bunların peşe dizilmesinden nereden vuracağım ben bu arkadaşa diye tetiklendin. Evet, evet tetiklendin biliyorum ama bir dur soluklan kovboy! Olay sadece gündem üzerinden boğulmak/boğulmamak. Yani odaklan çekirge!

Az önce dediğim gibi blogda gündem üzerine yazmamaya kararlıyım. Hani arada bir iki kelam kaçarsa bana bu yazıyı kapak yaparsan, eline ne güzel yakışır hem de ayağın alışır!

 

Şans!

İnançlı bir insan değilim, bu yüzden şansa da inanmam ama yine de yanlış zamanda gelen fırsatlar için sanırım yine en makul açıklama şans!

1 ay kadar önce yapmış olduğum bir başvuru üzerinden, bambaşka ve çok iyi bir pozisyon ile ilgili az önce telefonla aradılar. Hepimizin çok iyi bildiği bir demokratik kitle örgütünde iyi pozisyondaki açık için ulaştılar. Ne yazık geri çevirdim. Hani bundan sonra 2 hafta kadar önce aramış olsalar, balıklama atlayacağım bir iş. Ama şimdi evi dağıt, Edirne’ye dön ve sonra ilk teklifte hop geriye dön! Çocuk oyuncağı değil ya hayat! Lakin çocuğa şaka yapar gibi kapını çalabiliyor işte!

Ben çok üzülmedim de salak gibi aramayı sevgilime söyledim. Eh ister istemez üzüldü, heyecanla sen ne yaptın diye sordu. Geri çevirdiğimi söylediğimde ne kadar üzüldüğünü ancak hayal edebilirim. Ama en azından anlayışla karşıladı ya da öyle görünmeye zorladı kendisini. Böyle bir insanla birlikte olduğum için kendimi ne kadar şanslı saydığımı anlatamam. Bak laf arasında yine şans dedim, inanmasam da dilimde yer buluyor ya garip! 🙂

Eskiyeni

Bu kavram artık sadece Ankara’da ortamını, müziğini sevdiğim mekanın ismi değil. Bugünden başlayarak yaşayacağım şehrin, çalışacağım işin karşılığı. 

Böyle başlayınca biraz melankoli hissettim ama değil! Edirne’yi severim, iş konusuna gelince kendi dükkanımız. İtin, hırsızın yanında boşa kürek çekmektense biliyorum doğru kararı verdim ama yine bir parçası geride kalıyor insanın. Eh bunda sevdiğim kadının da payı büyük. 

Neyse şimdi işe geçme zamanı. Bir de önümüzdeki haftadan itibaren de haftanın planını yazacağım ki kendimi bağlayayım. Zaten buranın amacı bu değil miydi? 🙂